MODANIZ BATSIN
9-10 yaşlarında küçük bir çocuktum. Satılacak iki koyunumuzu yakınımızdaki kasabanın pazarına götürüyordum fakat pantolonum yırtıktı. Kasabaya varınca bir mahçubiyet duygusu kapıldım. Çünkü orası kendi köyüm değildi, köyümde hoş görülebiliyordu, ama orasî kalabalık ve insanlar yabancıydı. Utancımdan duvar diplerinden yürüdüm kimse görmesin diye. Şimdi yetişkin gençleri hoyrata çeviren bu yırtık kılıkla gördüğümde, benim o üzüntülü ve endişeli halim hep aklıma geliyor. Çarşıda pazarda içimizde yaşayan bu gençleri hepimiz görüyoruz ve bazende ürperiyoruz. Sanki bir patlamadan canını zor kutarmışta alel acele o pejmurde haliyle sokağa fırlamış. Yırtıklar o kadar ileri gitmişki, bazıları pantolonun uçkurunu dahi çözmeden, küçük abdestini zahmetsizce yapabilecek bir konuma getirmiş . Eskiterek, yırtık yaparak bu ürünlerin ortalama ömrü azami bir sezon, oluyor. Modanın'da çok hızlı değiştiğini düşünürsek, yenisine çabuk ihtiyaç duyuluyor. Bu tam manasıyla israf çılgınlığı